Bölüm

Felsefe Bölümü, Edebiyat Fakültesi’nin ilk ve en eski bölümlerinden birisi olup, gerek öğretim üyesi, gerek yetiştirdiği öğrenciler vasıtası ile ülkemizin kültür hayatına bugüne kadar önemli katkılarda bulunmuştur. 1865 yılında faaliyete geçen Darülfünun’da okutulan dersler arasında “Tarih Felsefesi” de yer almıştır. 1900’de yapılan düzenleme ile, üniversitenin Edebiyat Şubesi’nde Felsefe dersleri, Psikoloji ve Sosyoloji ile birlikte “Hikmet-Nazariye” başlığı altında okutulmuştur. 1933 Üniversite Reformu ile bir Bölüm olarak yeniden biçimlendirilen Felsefe Bölümü, İkinci Dünya Savaşı sonrası, Almanya’dan gelen öğretim üyelerinin kadrosuna katılmasıyla güçlü ve köklü bir gelenek sergileyen bir kimliğe sahip olmuştur.. Felsefe Bölümü, 1981 yılına kadar sertifika sistemine göre eğitimini sürdürmüştür. Önceleri Felsefe Tarihi, Sistematik Felsefe ve Mantık kürsülerinden oluşan bölüme, 1971 yılında, Türk-İslam Düşüncesi Tarihi kürsüsü de katılmıştır. 2000'li yılların başında kurulan Mantık Anabilim Dalı ile araştırma ve eğitim yelpazesini genişleten Felsefe Bölümü'nde bu yeni Anabilim Dalı'nın kurulmasıyla eski adı "Sistematik Felsefe ve Mantık" olan Anabilim Dalı'nın adı "Sistematik Felsefe" olarak değiştirilmiştir. Felsefe Bölümü’nde hem öğretim üyelerinin hem de öğrencilerin katıldığı ulusal ve uluslararası toplantılar, sempozyumlar ve benzeri etkinlikler düzenlenmektedir. Çeşitli felsefe kurumlarında, etkin üyeler olarak çalışan bölüm mensupları, yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen toplantılara da katılmaktadırlar.

Misyon

Bölümümüz, ulusal ve uluslararası kültürel birikimi disiplinler arası işbirliği çerçevesinde ele alıp eleştirel bir tutumla değerlendiren, elde edilen sonuçları felsefi bir bakış açısıyla yorumlayan, toplumla paylaşan ve dünya sorunları karşısında duyarlı öğrenciler yetiştiren bir kurumdur.

Vizyon

Bölümümüzün amacı, misyonuna uygun bir şekilde bilimsel, teknolojik ve toplumsal gelişmeleri teorik bir çerçevede ele almak; bunların yol açtığı ahlaki, siyasi ve hukuki sorunların sonuçlarını irdelemek ve yeni çözümler üretmek; öğretim elemanı ve öğrenci temelinde ulusal ve uluslararası boyutta, üniversitelerle çok çeşitli ve amaçlı akademik etkinlikler çerçevesinde işbirliğine gitmektir.

Tarihten Bugüne İstanbul Felsefe

İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nün tarihi, modern felsefenin Türkiye’deki tarihiyle neredeyse örtüşmekte ve Osmanlı’nın Batılı anlamda ilk üniversitesi olan Darülfünun’a dayanmaktadır. Darülfünun bünyesinde yaklaşık 1910 yılında müstakil bir Felsefe Şubesi kurulmuş ve Osmanlı-Türk modernleşmesinin pek çok ismi Felsefe Şubesi’nde görev yapmıştır. 1933 Üniversite Reformu ile bazı hocaları tasfiye edilen İstanbul Felsefe, Hans Reichenbach tarafından yeniden kurulmuş ve doktorasını yurt dışında tamamlamış genç felsefeciler ve yabancı hocalarla kadrosunu güçlendirmiştir. İstanbul Felsefe’den mezun olmuş önemli felsefeciler hayli uzun bir liste oluşturmaktadır.

Felsefe Tarihi, Mantık, Sistematik Felsefe ve Türk-İslam Düşünce Tarihi anabilimdallarından oluşan İstanbul Felsefe, ulusal ve uluslararası kültürel birikimi disiplinler arası işbirliği çerçevesinde ele alıp eleştirel bir tutumla değerlendiren, elde edilen sonuçları felsefi bir bakış açısıyla yorumlayan, toplumla paylaşan ve dünya sorunları karşısında duyarlı öğrenciler yetiştiren bir kurumdur.

İstanbul Felsefe Ne Vaat Ediyor?

Türkiye’nin en eski felsefe bölümü olan İstanbul Felsefe, öğrencilerine;

  • Eleştirel düşünme/okuma/yazma becerisi kazandırma,
  • Felsefenin bilinen yaklaşık 2500 yıllık tarihini bütüncül bir bakış açısı ile kavrama,
  • Felsefe disiplinlerinin (ontoloji, epistemoloji, ahlak, siyaset, estetik vb.) temel problemleri hakkında kuşatıcı bir birikime sahip olma,
  • Felsefenin klasik dillerine (Grekçe, Arapça, Latince, Osmanlı Türkçesi) dair bir temel edinme,
  • Geniş seçmeli ders havuzu sayesinde felsefenin çeşitli alanlarında uzmanlaşma,
  • Sene boyunca sürdürülen seminerler, atölye çalışmaları, okuma grupları, sempozyumlar ve paneller sayesinde felsefe tartışmalarına doğrudan katılma imkanlarını sunmaktadır.

İstanbul Felsefe'de Akademik ve Sosyal Olanaklar

  • Öğrencilerimiz, Sosyoloji ve Psikoloji bölümlerinden alacakları derslerle felsefe grubu öğretmenliği formasyonu için gerekli dersleri tamamlayabilmektedirler. Gerekli koşulları karşılamaları durumunda, Çift Anadal ve Yandal imkanlarından faydalanabilmektedirler. Bunun yanısıra Erasmus programı aracılığıyla bölümümüzün anlaşmalı olduğu yurtdışındaki üniversitelerde öğrenimlerini sürdürebilmektedirler.
  • Öğrencilerimiz, akademik çalışmaları için İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ve Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi’nin yanısıra, Felsefe Bölümü İhtisas Kitaplığı’ndan da yararlanabilmektedirler.
  • Bölümümüz bünyesinde 2002 yılında kurulmuş olan ve işleyişi öğrencilerimiz tarafından yönlendirilen Felsefe Topluluğu, her dönem düzenlenen öğrenci kongreleri, metin okumaları, film okumaları, atölyeler ve geziler aracılığıyla, hem öğrencileri felsefenin çeşitli problemlerine ilişkin araştırmaya ve sorgulamaya yönlendirerek felsefeye ilgilerinin derinleşmesini sağlamakta, hem de öğrencilerin bir araya gelmesine olanak tanımaktadır.

İstanbul Felsefe’yi Türkiye’deki Diğer Felsefe Bölümlerinden Ayıran Özellikler Nelerdir?

Türkiye’nin ilk felsefe bölümü olan İstanbul Felsefe, Rıza Tevfik, Mehmet Emin Erişirgil, Mustafa Şekip Tunç, Hans Reichenbach, Ernst von Aster, Walter Kranz, Heinz Heimsoeth, Macit Gökberk, Takiyettin Mengüşoğlu, Hilmi Ziya Ülken, Teoman Duralı, Mahmut Kaya, Şafak Ural, Atilla Erdemli gibi pek çok isme ev sahipliği yapmış ve Türkiye’de felsefenin gelişim sürecine önemli katkılar sunmuştur.

İstanbul Felsefe’de görev yaptıktan sonra farklı üniversitelerin felsefe bölümlerinde çalışmalarını sürdüren Teo Grünberg (ODTÜ), Ioanna Kuçuradi (Hacettepe Üniversitesi/Maltepe Üniversitesi), Hüseyin Batuhan (ODTÜ), Nusret Hızır (Ankara Üniversitesi), Önay Sözer (Boğaziçi Üniversitesi), Uluğ Nutku (Cumhuriyet Üniversitesi/Çukurova Üniversitesi), Nejat Bozkurt (Kocaeli Üniversitesi), Betül Çotuksöken (Maltepe Üniversitesi), Necla Arat, İhsan Fazlıoğlu (İstanbul Medeniyet Üniversitesi), Teoman Duralı (İbn Haldun Üniversitesi) gibi pek çok değerli isim bulunmaktadır.

Türkiye’nin önde gelen akademik felsefe dergilerinden Felsefe Arkivi, İstanbul Felsefe bünyesinde 1945 yılından beri yayımlanmaktadır. Ayrıca, bölümümüz öğretim üyeleri, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları Dergisi, Nazariyat, Felsefi Düşün gibi alanlarında saygın felsefe dergilerinin yayımına öncülük etmektedirler.

Üniversitemize bağlı Mantık Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İslam Araştırmaları Merkezi, İstanbul Felsefe öğretim üyeleri tarafından idare edilmektedir.

İstanbul Felsefe Mezunları Hangi Alanlarda Çalışabilirler?

Bölümümüzden mezun olan öğrenciler “felsefeci” ünvanı almaktadırlar. İlgileri doğrultusunda lisansüstü eğitime devam ederek akademik kariyer yapabilecekleri gibi, kamu kurumları veya özel kuruluşların eğitim ve kültürle ilgili birimlerinde görev alabilmekte, formasyon eğitimini tamamlayan mezunlarımız Felsefe Grubu Öğretmenliği yapabilmektedirler.

Öğrencilerimizin Görüşleri

Ali Furkan Giray: Felsefe bölümünde okumak olaylara, durumlara eleştirel bir gözle bakmayı sağlıyor ve sorunlara çözümler üretebilme kabiliyetini geliştiriyor. Bölümümün çeşitli anabilim dallarına sahip olmasının bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Çalışmak istediğim hemen hemen tüm konularla ilgili hocalara ulaşabiliyorum. Bölümdeki hocalarımız öğrencilere karşı ilgili, eleştiri kabul eden ve çözüme yönelik insanlar.

Suat Kutay Küçükler: İstanbul Felsefe farklı ekollerin kesiştiği bir bölüm, köklü geçmişiyle birleşince bu durum felsefi gelişim adına oldukça güzel imkanlar sunuyor. Farklı yaklaşımların birarada bulunması hem felsefe tarihini salt bir tarih ezberi olmaktan çıkarıyor hem de güncel problemlere ilişkin çözüm üretme motivasyonu sağlıyor.

Temmuz Taha Şamcı: İ.Ü. Felsefe Bölümü her şeyden evvel verdiği yöntemsel ve mantıksal eğitim ile kendi yaşantımı daha gayeli, bilinçli ve planlı olarak düzenlememi sağladı. Zira aldığım eğitim ve öğretim yaşadığım toplumu, hayatı, insanları ve kendimi daha yöntemli şekilde gözlemeye ve bu gözlemlerle eylemeye itmektedir. Bunun yanında alanında tecrübeli ve başarılı öğretim üyelerinin gösterdiği dostluk ve aktardığı birikimleri entelektüel gelişimime çok katkı sağladı. Felsefe eğitimi, hayatımı gerek maddi gerek manevi şekilde, nasıl yaşayacağıma dair çıkarım ve karar alabilme yetimi ciddi anlamda geliştirdi.

Sosyal Medyada İstanbul Felsefe

Bölümümüzün Sosyal Medya Hesapları:
Facebook: facebook.com/iufelsefe
Instagram: @iufelsefe
Twitter: @IUFelsefe

Öğrenci Topluluğumuzun Sosyal Medya Hesapları:
Facebook: facebook.com/iufelsefetoplulugu
Facebook Grubu: facebook.com/groups/iufelsefetoplulugu
Instagram: @iuft_
Twitter: @IUFT_
E-posta: iuftiletisim@gmail.com